Hoşgeldin "Değerli yalnızlık" güle güle sıfır sorun
CHP, Genel Başkan Kılıçdaroğlu
başkanlığındaki bir heyetle bugün Irak’a uçtu. Merkezi Hükümetin konuğu olarak
ağırlanacak CHP heyeti, dört gün boyunca Irak’ta Başbakan Maliki ile de bir
araya gelecek. Heyette iş adamları ve gazeteciler de yer alıyor. Bu ne demek?
Irak, CHP’yi hükümet düzeyinde dikkate alıyor…
İZOLASYONA CHP TEPKİSİ, AKP’NİN
KISKANÇLIĞI
AKP’nin Mesut Barzani ile sınırlı
politikası ve Şii Başbakan Maliki’yi dikkate almaması büyük handikap. CHP, ana
muhalefet olarak bu boşluğu dolduruyor ve iyi de yapıyor. Genel Başkan
Yardımcısı Faruk Loğoğlu’nun yanında, Paris’teki son görevinden önce
Türkiye’nin Irak Özel Temsilciliği görevinde de bulunan İstanbul Milletvekili
ve TBMM Dışişleri CHP Grubu Sözcüsü Osman Korutürk’ün deneyimi de Irak ziyaretinin
güçlü geçmesine yol açacak etkenler arasında. CHP’nin Irak ziyaretinin
yankılarını önümüzdeki günlerde hep birlikte algılayacağız. Ancak, bu bahiste
bir noktaya daha dikkat çekmek isterim: AKP Hükümeti, risk etkeni dolayısıyla
Irak gezisinin iptalini istedi. CHP ise heyeti daraltarak gitmeyi
kararlaştırdı. AKP’nin attığı bu adımda ‘kıskançlık’ ve CHP’nin prestij elde
etmemesine dönük bir hasedi de okumak gerekiyor. Ki, CHP’nin deneyimli diplomat
olan iki ismi Loğoğlu ve Korutürk bunu okumuştur.
İFLAS EDEN ‘SIFIR SORUN’, İLERİ
SÜRÜLEN ‘DEĞERLİ YALNIZLIK’
Asıl başka bir noktaya gelmek
istiyorum Irak ziyaretiyle bağlantılı olarak… Irak’ta ve Ortadoğu’da iyice
yalnızlaşan ve ‘sıfır sorun’ politikası iflas eden AKP Hükümeti şimdi de
başarısızlıklarının üzerini örtecek bir şal icat etti! ‘Değerli yalnızlık’, AKP
Hükümetinin dış politika alanındaki şimdiye kadar izlenen çizginin iflasını
ortaya koyuyor… Artık, ‘değerli yalnızlık’ dönemine girildi! Erdoğan-Davutoğlu
ikilisi sıfırı tüketti.
Bakar mısınız; İsrail-Suriye
arasında arabulucu olan Türkiye’nin şimdi iki ülkede de büyükelçisi yok!
Irak’ta da yok! Ama Dışişleri diplomatlarının “büyükelçilik açılması yersiz”
raporu verdiği Somali’de var! Türkiye, AKP Hükümeti döneminde komşuları
arasında ve bölgesinde artık “sözü dinlenen”, “dikkate alınan” bir devlet
olmaktan çıkmıştır. “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” politikasını bir kenara bırakan,
iç savaşlara taraf olan, yumuşak gücünü berhava eden bir Türkiye, güçlü dış
politikasını maalesef sefalete doğru götürüyor Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin
ellerinde…
Son olarak AKP Hükümetinin İKT
Genel Sekreteri’ne karşı tutumu anlaşılır gibi değildir! Bir başbakan
yardımcısı, İhsanoğlu’nun istifasını istiyor! Neden?.. İTT, Mısır’la ilgili
kınama yapmamış, örgüt toplanmamış! Peki, adama sormazlar mı; sen de bu örgütün
üyesi değil misin?
İhsanoğlu’nun istifasını isteyen
o başbakan yardımcısı aslında Davutoğlu’nun istifasını istese, yeridir. Türk
dış politikasını ‘sıfır sorun’ hayalperestliğinden ‘değerli yalnızlık’
psikozuna sokan zatı muhtereme kim bilir belki de kapıyı gösterecekler de
gösteremiyorlar; CHP’nin başarı hanesine yazılacağından korkuyorlar ama bu
arada olan Türkiye’ye oluyor.
Hükümet sözcüsü gibi olan en
ciddi gazete Sabah’ın Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu bile dayanamadı ve
eleştirdi köşesinde dün Davutoğlu’nu, hem de ne eleştiri bakın:
“Siyasi, askeri, ekonomik ve
teknolojik gücümüzün çok üstünde laflar ettik. Çevremizi hareketlendirdik,
halklara umut aşıladık. Bu arada bölgesel çıkarları zedelenen ülkelerin hedefi
haline geldik. Diplomaside gücünüzün yüzde 20-25 üzerinde konuşabilirsiniz.
Lakin iki-üç kat üst perdeden konuşup, gerisini getiremezseniz hayal kırıklığı
yaratırsınız.”
Dışişleri Bakanlığı’na kalırsa,
‘Değerli yalnızlık’ kavramını ortaya atan, Başbakan Erdoğan’ın dış politika
danışmanı İbrahim Kalın. Yani, söz konusu kavram onun şahsını bağlıyor, demeye
getiriyorlar. Güya, “komşularla sıfır sorun” Dışişlerinin bir hedefi olarak
geçerliliğini koruyormuş! Ancak, Başbakan’ın danışmanı konuşuyorsa, bir konuşturan
da vardır elbet.
KORUTÜRK’TEN GİDERAYAK ‘DEĞERLİ
YALNIZLIK’ DEĞERLENDİRMESİ
CHP’nin dış politikadaki
sözcülerinden Osman Korutürk, ‘değerli yalnızlık’ kavramını Irak ziyareti
öncesinde bugün giderayak Hürriyet’ten Okan Konuralp’e değerlendirdi.
Yalnızlığın değerlisi olamayacağını ve yalnızlık varsa başarısızlığın söz
konusu olduğunu, hiçbir politikanın diğer ülke politikalarıyla uyuşmadığında
izolasyonun kaçınılmaz olduğunu belirten Korutürk, değerlendirmesini şöyle
sürdürdü:
“Eğer ilkeli ve güçlü bir
politikanız varsa ittifak aramak zorundasınız. Şimdi İslam İşbirliği Teşkilatı
Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu’na ‘istifa et’ diyorlar. Ekmeleddin Bey o
teşkilatın tepesindeki isim, ancak o aynı zamanda memuru da. Teşkilat bir karar
almadığı müddetçe bir şey söyleyemez. Ona, buna ‘istifa et’ diyeceğine
teşkilatı toplantıya çağırsanıza. ‘Gelin Mısır’ı konuşalım’ dersiniz, bir karar
çıkarmaya çalışırsınız. Teşkilatı toplantıya çağıramayacaksın, sonra da
‘değerli yalnızlık’ gibi saçma sapan kavramlarla kendini avutmaya
çalışacaksın.”
Tüm bu yaşananların ‘sıfır sorun’
politikasının iflasına işaret ettiğini vurgulayan Korutürk’ün
değerlendirmesinin devamı şöyle:
“Uluslararası kuruluşlarda
ağırlığınız olduğunu söyleyeceksiniz, sonra da tek bir kuruluşu toplantıya
çağıramayacak, tek bir karar çıkaramayacaksınız. AB’yi, ABD’yi üstü kapalı
eleştireceksiniz, Mısır’daki darbeye destek veren tek bir Körfez ülkesine söz
söylemeyeceksiniz. Müzakere bile edemiyorsunuz Mısır olaylarını. Çünkü Türkiye
uluslararası kuruluşları harekete geçirme gücünü, imkanını kaybetmiştir. Tüm bu
yaşananlar Türkiye’nin dış politikadaki başarısızlığı değil, AKP’nin dış
politikasının başarısızlığıdır. AKP, dış politikayı milli bir konu olarak
görmemesinin sonucunu yaşıyor, çaresizlikten de yalpalıyor.”
DAVUTOĞLU’NA YOL MU GÖZÜKÜYOR?
Okan Müderrisoğlu, durduk yerde Davutoğlu’nun
kocaman bir hayal kırıklığı yarattığını zikretmez. Vardır bir bildiği… Dış
politikada iyice çuvallayan ve onca afraya tafraya karşın karnesindeki en
başarısız dersle başı belada olan AKP Hükümeti acaba “Dereyi geçerken at
değiştirilmez” atasözünü bir kenara bırakıp Davutoğlu’nu kenara çekebilir mi?
Yerel seçimler öncesinde kırığını bu yoldan düzeltmek isteyebilir mi? Bir
manevrayla işin içinden çıkmaya çalışabilir mi? Bekleyip, göreceğiz.
Muzaffer Ayhan Kara
0 comments
Write Down Your Responses