CHP’nin sağcıları ne yapmak istiyorlar
Türkiye’nin en sağcı partisi AKP’dir. Haçlı irticanın temel
direğidir. “CHP’nin sağcıları” derken, nesnel ve pratik bir ölçümüz var: AKP
ile aynı konumları paylaşanlar.
AKP ile paylaştıkları konumlar
Somutlayalım:
Yeni Anayasa’nın içeriği konusunda AKP ile birlikte
yürüyenler,
Kürt meselesinde AKP ile anlaşarak özerkliği savunanlar ve
Kürdistan kurulsa bile uygulanması imkansız olan Kürtçe eğitimin peşine
düşenler (Kürtçe öğrenmek başka)
Ekonomide AKP ile el ele Neoliberal çıkmazlarda
debelenenler,
AKP’nin laikliği tasfiye yönündeki uygulamalarına destek
olan veya ses çıkarmayanlar,
Yargıda “Darbeciler temizlensin” sloganıyla AKP’nin TSK’yi
tasfiye suçuna ortak olanlar,
Mısır, Suriye, Irak ve Libya’da AKP ile aynı Atlantik
cephesinde yer alanlar,
Abdullah Gül ve F Cemaati ile açık ve gizli iktidar
planlarında görev yapanlar, Pensilvanya muhibleri,
Özet olarak tıpkı AKP gibi ABD’nin denetiminde olanlar.
Kimler
CHP’deki Sağcılığı gözlerde daha iyi canlandırmak için,
yukardaki temel sorunlarda AKP ile birlikte yürüyenlerden birkaçının ismini
verelim:
Rıza Türmen,
Atilla Kart,
Sezgin Tanrıkulu,
Gülseren Onanç,
Muhammet Çakmak,
Binnaz Toprak,
Faik Tınay,
Sencer Ayata,
Şafak Pavey.
CHP içindeki Sağcılık elbette bu isimlerle sınırlı değil. İlk
aklımıza gelenleri sıraladık. “Benim ismim niçin bu listede yok” diyenler
bağışlasınlar, bildirirlerse ekleriz.
CHP Genel Merkezinin politikalarına her kritik durumda yön
veren çizgi, ne yazık ki programda AKP paydaşlığı, politikada Abdullah Gül ile
kader arkadaşlığı oluyor. Bunu görmemek için gözlerimizi kapasak mı, ne
dersiniz?
CHP Sağcılarının iktidar projesi
En önemlisi, CHP’deki sağcıların iktidar projesidir.
CHP’nin sağcıları, CHP’yi hükümet konumuna getirmek için
siyaset üretmiyorlar. AKP’yi iktidarda tutma projesinde rol üstleniyorlar.
İktidar projesinde de AKP ile birlikteler.
Geçenlerde Rafet Ballı arkadaşımız da, CHP Genel Merkez
yöneticileriyle görüşmelerini özetlerken yazdı. CHP’nin demirkazıklı
Atlantikçilerinden Rıza Türmen, AKP’yi yeniden iktidar yapacak siyaseti şöyle
formülleştiriyor: “Demokratik sol cephe” (Milliyet, ?? Ağustos 2013).
PKK/BDP ile ittifak köprüsü
Soruyoruz CHP’nin Sağcılarına:
“Demokratik Sol Cephe” dediğiniz kimlerden oluşacak?
Biz yanıtlayalım: CHP’nin Sağcıları PKK/BDP ile ittifakı
açıkça savunamadıkları için, ÖDP, EMEP ve benzeri PKK kuyrukçusu sol görünümlü
partiler üzerinden BDP’ye el uzatıyorlar. Onların formülünün başka hiçbir
anlamı yoktur. Matematik değeri de bundan ibarettir. O “Sol” dedikleri
partilerin oylarının toplamı yüzde 0.20 çevresindedir. Hepsinin toplamı İşçi
Partisi’nin onda biri kadar yoktur. Ama PKK’ya köprü değerleri vardır. O köprü
de, ABD’ye köprüdür. CHP’nin Sağcıları, CHP’yi milletten koparacak ve bitirecek
formülü bulmuşlardır.
Bütün bunları Solun değerli aydın ve sanatçılarının da
görmesini dileriz. Değerli Bakanlarımızdan Ufuk Söylemez’in gördüğünü onlar
niçin göremiyor?
Ne yazık ki, solcu aydınlarımız muhalefet illetine
tutulmuşlardır ve ne yapıp yapıp iktidarı AKP’ye bırakmanın yollarını
bulmaktadırlar.
“Sol” sözcüğü, çoğu zaman sağcılığı gizlemek için kullanılan
bir perde oluyor. Bütün devrim tarihlerinde bunu görürsünüz.
MHP’yi dışlayan hükümet projesi
AKP yandaşıdır ve en aşırı sağcıdır
CHP’nin “Sol iktidar” formülü niçin piyasaya sürülüyor?
AKP iktidarını sürdürmek, sağı iktidarda tutmak için.
İktidara gelmek, kuvvet işidir.
Solculuk adına öyle politikalar üretirsiniz ki, Solu
yalnızlaştırır ve AKP iktidarını pekiştirir.
Bugün CHP ile MHP arasına kama sokan her girişim, Tayyip
Erdoğan’ın damgasını taşır. İsterseniz bu formülü “Sol Cephe” gibi kandırıcı
laflarla süsleyebilirsiniz. Süsleyenleri görüyoruz.
“Sol Cephe” lafazanlığıyla AKP’yi kurtarabilir
Fakat Türkiye’yi kurtaramazsınız
CHP ve İşçi Partisi, şu günün koşullarında MHP’nin temsil
ettiği güçlerle Millî Güçbirliği kurmayı başaramazlarsa, yerel seçimler sonunda
Tayyip Erdoğan’ın yüzü güler. Burada suçu MHP’nin üzerine atarak, AKP’yi
kurtarabilirsiniz fakat Türkiye’yi kurtaramazsınız, CHP’yi de kurtaramazsınız.
Türkiye’yi AKP’den biz kurtaracağımıza göre, AKP’yi
devirecek çözümü de biz üretmek ve uygulamak zorundayız. İşte o siyaseti İşçi
Partisi üretmiştir. Günümüzün matematiği, yerel seçimlerde MHP seçmeni de
içinde olmak üzere, millî güçlerle birlikte olmayı gerektiriyor. Türkiye’yi ABD
planları içinde bölmekten kurtaracak çözüm budur. AKP’nin vatansever kitlesini
kazanacak çözüm de budur.
Kendi ihtiyacımızdan değil, milletin ihtiyacından giderek
iktidar olabiliriz. MHP yönetimi, tıpkı CHP’nin Sağcıları gibi bu çözümü
baltalarsa, AKP ile işbirliği ortaya çıkar ve bunun cezasını öder. Biz doğru
çözümü kararlılıkla milletimizin önüne koyalım, bakalım MHP yönetimi ne
yapacak? Milli Güçbirliğine karşı tavır alanlar seçmenlerini kaybedeceklerdir.
Bu, her parti için geçerlidir.
Millî Güçbirliğine kimler karşı
Burada çok ilginç bir manzara ile karşılaşıyoruz.
CHP-MHP-İşçi Partisi’nin oluşturacağı Millî Güçbirliğine karşı çıkanları
saptamak, birçoğumuzun gözünü açacaktır:
Bir: En başta Tayyip Erdoğan Millî Güçbirliğini önlemeye
çalışıyor. CHP ve MHP yöneticilerini İşçi Partisi’nin “kucağında olmakla”
suçlayarak kışkırtmalarda bulundu. Çünkü milletin birleşmesi onun büyük
korkusudur.
İki: Abdullah Öcalan (PKK/BDP) Millî Güçbirliğine en az AKP
yönetimi kadar düşmandır.
Üç: CHP’nin Sağcıları Millî Güçbirliğine karşı oyunların
içindeler.
Dört: Şu anda Devlet Bahçeli de, kısık sesle de olsa, Millî
Güçbirliğine karşı çıkıyor.
Tayyip Erdoğan, Abdullah Öcalan, CHP’nin Sağcıları ve Devlet
Bahçeli’nin AKP iktidarını sürdürme projesinde el ele verdikleri görülüyor. Bu
konumdan ayrılanları alkışlayan biz olacağız, ancak şu anda mevzilenmeleri
böyledir.
Millî Güçbirliğine karşı tavır, bir AKP-PKK politikasıdır.
CHP’nin Sağcıları, AKP’yi iktidarda tutma projesini CHP
içinde savunuyorlar.
Doğu Perinçek
Aydınlık / ROTA
0 comments
Write Down Your Responses