Sihirli Değnek mi?



Ulusal futbol takımımız, 2014 Dünya Kupası elemelerinde 8 maç oynadı. İlk 6 maçta Abdullah Avcı vardı, onun yönetiminde 7 puan topladı ay-yıldızlılar... Sonraki 180 dakikada (2 maç) Fatih Terim geçti direksiyona 6 puan. Bu kadar net iyi ve kötü teknik adam arasındaki fark. Elbette Fatih Hoca’nın elinde “sihirli değnek” yok. Ancak Romanya maçı sonrası ünlü çalıştırıcının, “Sakat ve hasta oyuncular vardı ama sahadaydılar” sorusuna verdiği yanıt her şeyi özetledi: “Burası Milli Takım. Burada bayrak sevgisi var, ay-yıldız var, yardımlaşma var. Sakatım, gribim, başım ağrıyor diyenlerle beraber olamayız...” Galiba, Fatih Terim, Türkiye’ye kazandırdığı “takımdaşlık” kavramının futboldaki açılımının özetini yapıyordu. Şu saatten sonra Brezilya’ya gider miyiz? Vallahi gidemesek de, son dakikaya kadar kovalarız. Çünkü an itibarı ile bu kadroda, “grupçuluk, kulüpçülük, küskünlük, dargınlık, Fenerbahçe-Galatasaray kavgaları” bitmiştir.

Topbaş’ı dinlerken

Kadir Topbaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı. Büyük olasılıkla da koltuğunu Bakan Binali Yıldırım’a kaptıracak. Buenos Aires’teki olimpiyat seçmelerinde “konuşturulmamasının” nedeni de buydu. O da anlamış olsa gerek bu gerçeği, gazeteci Fatih Altaylı’nın “Teke Tek” programında sarf ettiği sözler zaten olmayan adaylık şansını iyice azalttı. Aslında doğru da konuşmuştu ama doğru söyleyeni İstanbul’dan da gönderirler, sistem böyle. Ne mi demişti bu arada? “Bakan maksadını aştı...” Hangi Bakan mı? Suat Abi! Sporu ziraatçilerle, avukatlarla yöneten beyefendi var ya, o! Hani olimpiyatı kaybedince sevinenler oldu diye “Kına yaksınlar” tweetini yazan kişi. Samsun ya da Bafra’daki bir balıkçı kahvesinde bu sözler sarf edilebilir, ama tepesinde, “Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklı olanını severim” yazan Spor Bakanlığı’nın 1 numaralı ismi bu açıklamayı yapıyorsa, “kabine” değişikliği artık şart olmuştur. Bir bilgi, Suat Kılıç’ın alternatifi de hazır ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gençliğinden bu yana izlediği, her adımını da beğendiği bir spor adamı. Adını sonra açıklayacağım.
Biber gazı oley!
Gezi olayları ilk patlak verdiğinde tribün jargonundan gelenler, “Biber gazı oley” diye tempo tutuyorlardı. Önceki akşam da Dünya Kupası elemeleri için karşı karşıya gelen 21 yaşaltı Türkiye ve İsveç takımları aynı sloganı attı. Şaka bir yana, tarihi bir skandal. Olimpiyat olmadı, 2020 Avrupa Şampiyonası’na ev sahibi olalım dediğiniz günün akşamında polis stat etrafını gaza boğuyor, maç duruyor. Ne diyelim, gerçekten bu ülkeyi yöneten hiçbir birim bir adım ötesini düşünmeden anlık yaşıyor.

,

0 comments

Write Down Your Responses

About Me

Powered by Blogger.

Blog Archive