Sihirli Değnek mi?
Ulusal futbol takımımız, 2014
Dünya Kupası elemelerinde 8 maç oynadı. İlk 6 maçta Abdullah Avcı vardı, onun
yönetiminde 7 puan topladı ay-yıldızlılar... Sonraki 180 dakikada (2 maç) Fatih
Terim geçti direksiyona 6 puan. Bu kadar net iyi ve kötü teknik adam arasındaki
fark. Elbette Fatih Hoca’nın elinde “sihirli değnek” yok. Ancak Romanya maçı
sonrası ünlü çalıştırıcının, “Sakat ve hasta oyuncular vardı ama sahadaydılar”
sorusuna verdiği yanıt her şeyi özetledi: “Burası Milli Takım. Burada bayrak
sevgisi var, ay-yıldız var, yardımlaşma var. Sakatım, gribim, başım ağrıyor
diyenlerle beraber olamayız...” Galiba, Fatih Terim, Türkiye’ye kazandırdığı
“takımdaşlık” kavramının futboldaki açılımının özetini yapıyordu. Şu saatten
sonra Brezilya’ya gider miyiz? Vallahi gidemesek de, son dakikaya kadar
kovalarız. Çünkü an itibarı ile bu kadroda, “grupçuluk, kulüpçülük, küskünlük,
dargınlık, Fenerbahçe-Galatasaray kavgaları” bitmiştir.
Topbaş’ı dinlerken

Biber gazı oley!
Gezi olayları ilk patlak
verdiğinde tribün jargonundan gelenler, “Biber gazı oley” diye tempo
tutuyorlardı. Önceki akşam da Dünya Kupası elemeleri için karşı karşıya gelen
21 yaşaltı Türkiye ve İsveç takımları aynı sloganı attı. Şaka bir yana, tarihi
bir skandal. Olimpiyat olmadı, 2020 Avrupa Şampiyonası’na ev sahibi olalım
dediğiniz günün akşamında polis stat etrafını gaza boğuyor, maç duruyor. Ne
diyelim, gerçekten bu ülkeyi yöneten hiçbir birim bir adım ötesini düşünmeden
anlık yaşıyor.
0 comments
Write Down Your Responses