Nuh'un gemisinde yeni bir sefere çıkıyoruz
Aydınlığa can kurban! Aydınlığa adanmışız, Türkiye halkının
aydınlığına, büyük insanlığın aydınlanmasına! Feda olsun!
Gözünüz aydınlık!
Gözünüz aydınlık!
Onunla görüyoruz.
Hem gözümüzü, hem gönlümüzü aydınlatıyor.
Aydınlık, adı üstünde ulaştığı her menzile aydınlık taşıyor.
Gözünüz aydınlık!
Yeni bir sefere çıkıyoruz!
Yolumuz aydınlık!
Yükümüz aydınlık!
Kök boya
Türkiyemizin yaşayan en eski gazetesidir. 1 Haziran 1921
günü, İstiklâl Savaşının ateşi içinde doğdu. O ateşle yanıyor.
Kurucusu Dr. Şefik Hüsnü Değmer. Rengini o verdi. Kök
boyadır. Bin yıl geçse solmaz, hep alev alev yanar. Yunus Emre gibi bin yıllara
yana yana yürüyecektir.
Yanacaktır ki, Türkiye’yi aydınlatsın! Emekçi halk için
yanan fedai geleneği en büyüm güç kaynağıdır.
Hazreti Nuh’un seçtikleri
ve Fikret Otyam’ın seçtikleri
Nuh’un gemisidir Aydınlık!
İnsanlığın değerlerini tufanlardan kurtarır ve geleceğe
taşır.
Aydınlık’ın 1920’lerden bu yana kadrosuna bakın, en başta
Nâzım Hikmet’ten bugün Fikret Otyam’a kadar, Hazreti Nuh tarafından Amiral
gemisine seçilerek alınmışlardır. Asılları, nesilleri sağlamdır.
Keçileri dolduran, bilginiz olsun, Fikret Otyam’dır. Bir de
ceylan gözlü kızları! (Kozmik bilgi!) Bu konuda Hazreti Nuh’un hiçbir
mesuliyeti yoktur!
Gemiye kaçak binenler de olmuştur. Fırtınalarda denize ilk
atlayanlardır. Ama kaptan ve mürettebat hâlâ Nuh’un gemisindedir. Herkes
görevinin başındadır ve gözler ufuklardadır. Vurulanların yerini, hemen
sıradaki alır. Aydınlıkçı, fırtınalara, kasırgalara göğüs geren adamdır.
Menzilin devrim olduğunu bilir. Rotadan emindir.
İsmimiz kıyamete kadar kütüğe yazılmıştır
1968 yılında yeniden aylık dergi olarak yayınlanırken, Vahap
Erdoğdu “Aydınlık” dedi. Kütükteki ismimiz!
1978 başında günlük gazete hazırlanıyor. O zaman Yaşar Kemal
de Yaşar Kemal’di haa! Yine öyledir. Cağaloğlu’ndaki merkeze geldi. Adı ne
olacak, o konuşuluyor. “Doğu” dedi, “Siz aklınızı mı kaybettiniz, Aydınlık
varken, isim mi aranır. Aydınlık, Türkçenin en güzel gazete adıdır. Kıyamete
kadar daha güzel bir isim bulunamayacaktır.”
Kütüğe ismimiz, erdemle ve irfanla yazılmıştır, kimse
değiştiremeyecektir.
Aydınlık sözü
1993’te başyazar Aziz Nesin’dir. Halka Aydınlık sözü
vermiştir:
“Yediden yetmiş yediye herkesin gazetesi değil Aydınlık.
Çünkü kendini herkese beğendirmek isteyen, sevimli görünmek için çırpınan
insanın, partinin, politikanın, inancın hiçbir gerçek değeri yoktur. Herkese
kendini beğendirmek, hem olanaksız, hem gereksiz, hem de böyle yapanın kendisi
ve karşısındaki için onur kırıcıdır. Aydınlık, halkın doğrularını halka
yansıtan bir gazetedir. (…) Okurlarımız bize sormalıdır: Hani halkın gözü
kulağı, dili olacaktınız, hadi olun da görelim. Büyük bir çaba ve özveriyle halkın
gazetesi olmaya çalışacağız. Söz veriyoruz.” (Aydınlık, 1 Mayıs 1993.)
Desenler: Sevinç Altan’a selamlar.
Bize Aydınlıkçı derler, sözümüz namustur.
Emeğe ve vatana sadakat: Namusumuz alnımıza yazılmıştır.
Okuyucu kimdir
Aydınlık’ın okuyucusu kimdir?
“Ölümünden dört gün önce 16 Mart 2013 günü, saat 7.00’de
O’na bir şeyler yedirebilmek için yoğun bakıma gittim. İsteksizdi. Ölüme
gittiğini biliyordu ve yüzüme bakmıyordu, bakamıyordu. ‘Bak abi sana bir
sürprizim var’ dedim. Koynumdan çıkardım Aydınlığı ve çarşaf gibi açtım. Bir
insan ölüm yatağındayken, böyle ışıltılı mı bakar, böyle mi parlar gözleri. Ben
kardeşinden bile esirgediği sıcaklığını son enerjisiyle Aydınlık’a verdi.
Aydınlık’ı içer gibi okumasını izledim. Aydınlıkçı olmak, demek böyle bir şeymiş.
Aydınlık’ın ölmekte olan bir insana nasıl umut ve iyimserlik aşıladığını
gördüm. Aydınlık, ağabeyim Genç Osman Kızıldenizli’ye ölümsüzlüğün sırrını
vermişti.” (Kubilay Kızıldenizli’nin 16 Nisan 2013 günlü mektubu.)
Kökten Aydınlıkçılar
Aydınlık, şimdi yeni bir atağa kalktı. Daha zengin haberleri
ve daha engin yorumlarıyla okuyucuya ulaşıyor. Büyük Halk Hareketinin
gazetesiyiz. Fırtınalara yelken açıyoruz.
Aydınlık, yeni yazarlarla süreci tahlil ve çözüm yeteneğini
güçlendirdi.
Onlara “Aydınlık’ın yeni yazarları” diyemiyorum, hepsi
Türkiyemizin Kökten Aydınlıkçıları. Soyadı sırasıyla hepsini selamlıyorum:
- Ekrem Ataer,
- Tuna Kiremetçi,
- Nasuh Mahruki,
- Ufuk Söylemez,
- Barbaros Şansal,
- Ümit Zileli,
- Aptülika (Sona yazılsın diye soyadı kullanmıyor).
İster Acil Kurtuluş isteyin, ister söküğünüzü diktirmek ya
da sevgilinize türkü yollamak, hepsi Aydınlık’ta.
Daha gurbette olanlar da var. Gurbet, Aydınlıkçı Cemal
Süreya’nın deyişiyle “garba gitmektir.” Garba gitmiş olanların da gurbetten
Aydınlık’a dönecekleri günler yakındır, yollarını gözlüyoruz. Aman dışarıda
yolcu kalmasın!
İlk hedefimiz aydınlıktır ileri!
Aydınlık, bugün 65-75 bin eve ulaşıyor. Avrupa’yı da
eklerseniz, satışı 80 bine dayanmıştır. Bu, 300 bin okuyucu demektir. Belki de
400 bin.
Aydınlık, ilk aşamada 100 bin eve girmeyi hedefliyor. Yani
500 bin öncüye ulaşmak!
Kaptanımız İlker Yücel’in önderliğindeki devrimci kadro
elbirliği- gönül birliğiyle bunu başaracak.
Hepimiz, yüzbinlerce Aydınlıkçı, bize verilecek görevleri
canla başla yapmak için heyecan içindeyiz.
İlk hedefimiz aydınlıktır, ileri!
BÜTÜN TÜRKÇE HÜKÜMLÜLERİNE VE TUTUKLULARINA DUYURULUR!
VİKİNG SEFERİ YARINA ERTELENDİ.
Pazar günleri Türkçenin köklerine gezintilerle neşemizi
buluyoruz. Aydınlık’ın atılımı nedeniyle köklere sefer yarına ertelendi. Bütün
Türkçe hükümlülerine ve tutuklularına duyurulur!
YARIN: VİKİNG SEFERİNE İTİL IRMAĞINDA ATLARIMIZA ATLAYARAK
DEVAM EDİYORUZ.
DİKKAT: Bu gece televizyonunda Vikingler başlıyor.
Doğu Perinçek
Aydınlık / ROTA
0 comments
Write Down Your Responses