Erbakan'ın öğrencileri kanlı mı gidecek kansız mı
Bir an için slogan
milliyetçiliğini… Özümsenmemiş İnönü Kemalizmi’ni… Yüz yıl öncesini tartışmakla
mastürbasyona takılı kalmış sekter sol grupların saplantılarını bir kenara koyalım…
Yen içinde kırılan kolları masanın üzerine yatıralım ve günah çıkartalım.
Yahu bu Türkiye değişecek…
Evrensel Değerler’i kabûllenecek… Bunun için de kapının önünü süpürme işlevini
bir süre için AKP denilen bu parti üstlenecek veya üstlendirilecek diye
düşünmedik mi?
Hayır diyenler, kıvırtmasınlar…
Düşündük… Düşünüldü… Bu parti bu yüzden bu kadar çok oy aldı… Bu nedenle de üç
dönem iktidara geldi.
Bu Evrensel Değerler yaklaşımı da
sizi çok fazla rahatsız etmesin… Çok uluslu bir yapıda, inanın, bir Osmanlı ve
Selçuklu bile bizden çok daha ileriydi kimi zaman bu konuda…
İstanbul için Konstantinopel ya
da İslâmbol denmiş, kimsenin umurunda değildi… Bir zaman sonra halife ünvanını
da alan padişahlardan bir teki bile Hacca gitme gereğini görmedi, bunun lafı
bile olmadı.
Bundan daha da öncesinde
Mevlânâ’nın sandukasını her inançtan insanlar omuzlayarak taşıdı son
yolculuğuna…
Dönemlerinin Evrensel
Değerleri’ni sahiplendikleri için uzun ömürlü oldular.
ATATÜRK’TEN SONRA TÜRKİYE’DE YOL
SAPMALARI YAŞANIR OLDU!..
Ben, İsmet İnönü dönemini sevmem.
Korkak ve kişiliksiz bulurum. TC’nin itek ve yanlış bir ulus devlet kısır
döngüsü’ne hapsolması olarak görürüm. Sonraki merkez sağ iktidarlar da, aslında
bu döngünün karşı söylemleri ile kısıtlı kalmış, kendilerini tam olarak
gerçekleştirememişlerdir bana göre.
Peşinen kötü niyetli olanlar
dışında, AKP ile ilgili olarak yanlışları düzeltmek için bir fırsat olabilir mi
umudu besleyenler vardı ciddi miktarda. Kim bilir, belki bu ekip, Deli
Gömleği’ni belli noktalardan esnetir… Çağa uyum için gerekli yasal ve anayasal
değişiklikleri gerçekleştirir… İşlevleri bitince de, yerlerini daha ileri bir
söyleme sahip en uygun bir alternatife bırakırlar diye inananlar çoğunluktaydı.
Göründüğü kadarı ile olmadı,
olamadı… AKP, nalıncı keseri gibi her şeyi kendisine yonttu. İşine gelen yerde
demokrattan daha demokrat kesildi. İşine gelmeyen yerde ise otoriterleşti.
Despotlaştı. Sopayı aba altından çıkarttı.
Atatürk sonrası Türkiye’de yol
sapmaları sona erecek diye beklerken, Türkiye hepten yoldan çıkar hale geldi.
EVRENSEL DEĞERLER’İ TANIMAYANLAR
TARİHTEN MUTLAKA BİRAZ DERS ALSIN!
Selçuklu’nun, Osmanlı’nın,
Mustafa Kemal’in yaptıkları; bağnaz Emevi despotizmi ile tamamen tersine
döndürüldü.
Etnik grupların üzerindeki
ayrımcı bir baskı, Türkiye’yi yaşanmaz bir duruma dönüştürdü. Özgürlük, sadece
ve sadece Sünnî Müslümanlar için tanınmış bir hak oldu. İnsan Hakları ise
tamamen giyim kuşama… Türbana, tesettüre… Yemeye içmeye yönelik kısıtlamalara
indirgendi. Türkiye’nin üçte birini oluşturan Alevî Kesimi, sayılı
işbirlikçileri haricinde tamamen dışlandı.
Fatih’in koruyup bütün dünyaya
karşı kullandığı Rumlar’ın Ruhban Okulu’nun yeniden öğrenci alması bile lafta
kaldı. Kürt Açılımı, ne teoride ne de pratikte inandırıcı olamadı.
Yargı mekanizması, bütün dünyanın
hayret ve dehşetle takip ettiği bir ibret tablosuna dönüştürüldü.
Dostlar… Evrensel Değerler’i
tanımadılar… Dışladılar… Kendi politik iplerini kendileri çektiler.
Örnek aldıkları hocaları, “Kanlı
mı kansız mı?..” diye sormuştu bir zamanlar…
Halefleri hiç merak etmesinler…
Öğrencilerinin gidişi, elbette ki
Evrensel Demokratik Değerler çerçevesinde ve tabii ki kansız olacak… Ama
mutlaka olacak!
İNTERAKTİF SOHBETLER
Misafir – sorge: Sağolun… İnanın,
ben de kaçırdım… Tabii ki Mustafa Kemal.
Usak: Teşekkür ederim, ben o turlardan
almayayım. Sakalım o cinsten değil, o işin erbabları anlar.
Misafir – alemdar: Öyle olsa
gerek… Saygı bizden.
Halit Kakınç
0 comments
Write Down Your Responses